5 Eylül 2011 Pazartesi

İslamın İbadet Kaynağı:Güneş Kültü(9) Atatürk'e Rapor

Azteklerin Güneşe Tazimen Vücudlarından Bir Miktar Kan Akıtmaları ile Rifai Dervişlerinin Yanaklarına, Dillerine,Kollarına Şiş Sokmaları Arasında Sıkı Bir İlişki Bulunduğuna Dair Açıklama



Meksiko’daki Arkeoloji Müzesi’nde Aztekler devrine ait tekparça taştan imal edilmiş bir haut-relief’in buradaki fotoğrafında güneşe hürmeten bir Aztek’in diline sivri bir ağaç dalını sokarak kanını akıttığı görülmektedir.

Bundan başka,Aztekler, genellikle (maguey=magey) adındaki bitkinin keskin dikenlerini dudaklarına veya kulak memelerine sokarak Güneş’e hürmeten kanlarını akıtırlarmış.Bir vakitler memleketimizde de rifai dervişlerinin,dil,yanak,kol ve bacaklarına sivri demiş şişler sokarak kanlarını akıtmak ve Güneş Kültü’nde kutsal olan ateş parçalarını ağızlarına sokmak suretiyle Güneş Kültü’nde birer anlamı olan hareketleri yaptıkları göz önüne getirilince bu garip durumun da rifai tarikatına Güneş Kültü’nden girmiş olduğuna karar verilebilir.

Meksika’daki Yerli Kabilelerden Bazıları Arasında Sünnet Olmak Adeti

Meksika ve Guatemala yerlilerinin dil ve tarihleri hakkında bundan 80 sene önce uzun incelemelerde bulunmuş olan Fransız bilim adamlarından Brasseur de Bourbourg’un L’Histoire de Mexuque adındaki 4 ciltlik eserinin birçok yerinde Meksika’nın İspanyollar tarafından işgalinden önce bu memleket yerlileri arasında sünnet olmak adetinin mevcut bulunmuş olduğunu hayretle ortaya koymak ve açıklama yapılması konusunda Müslümanlarla Musevilere ait olduğu sanılan bu adetin pek eski zamanlarda insanlığın ilk dini olan Güneş Kültü’nden adı geçen dinlere geçmiş olduğunu büyük bir kesinlikle belirtirim.



Meksiko şehrindeki arkeoloji müzesinde Nahua ve diğer ismiyle Aztekler devrine ait 2 haut-relief’in yukarıdaki fotoları İspanyollar gelmeden önce Azteklerin kollarını çaprazvari tutarak ayin esnasında güneşi saygıyla selamladıklarını göstermektedir.Bir zamanlar memleketimizde mevcud bulunmuş olan Bektaşilerin de gülbanklerini okudukları esnada tarikatlerine özgü olan selamı tıpkı Aztekler tarzında yapmış oldukları göz önüne getirilince Güneş Kültü’ne ait selam hareketinin Bektaşiler arasında da bulunmasına hayret etmemek mümkün değildir.

Meksiko’daki Arkeoloji Müzesi’nde Aztekler zamanına ait olarak mevcud bulunan 2 kıta haut-relief’in yukarıdaki fotolarında görüldüğü üzere zamanında Azteklerin taşıdıkları dilimli ve etrafı sarıkla sarılmış kavukların bir zamanlar yeniçerilerin taşımış oldukları dilimli ve sarıkla sarılmış kavuklara fazlasıyla benzemesi cidden hayrete değerdir.

Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere Meksika’da haç şeklinde yapılmış pek eski mezarların bulunmasının şaşırtıcı olacağında şüphe yoktur.Buralarda bu işaretin bulunmasının sebep ve hikmetine gelince:

İlk insalığın dini ve tek tanrılık prensibine dayalı bütün dinlerin anası bundan 11500 yıl önce Pasifik denizine batmış olan Mu kıtasındaki güneş dini olduğu Kuzey Amerika bilim adamlarından Colonel James Churchward’ın birçok eserinden açıklanmakta ve haç işaretinin Hıristiyanlıktan binlerce yıl önce Mu kıtasında var olan yüksek Güneş Kültü’nde derin bir anlam ifade eden bir sembol olarak kullanıldığı ve haçı teşkil eden 4 kolun,Allah’ın kainatı kontrol etmekte olduğu ilk eşsiz 4 kuvveti sembolize ettiği ve bu şekilde Hıristiyan dini ile hiçbir alakası olmayan haçın Güneş Kültü’ndekinden büsbütün başka bir anlamda olarak İsa’nın çarmıha gerilmesini sembolize eden bir sembol olarak İseviliğe girmiş olduğu açıklamaktadır.





Maya medeniyetinin 3000 yıl önce bıraktığı çok önemli arkeolojik eserleri içeren Palenque=Palenke harabelerinden çıkarılıp Meksiko’daki arkeoloji müzesine taşınmış olan ve her iki tarafında henüz deşifre edilmemiş Maya hieogrifleri bulunan buradaki tarihi eserin ortasında görülen haç işareti bundan önceki sayfada var olan haç işaretindeki mezar gibi Hıristiyanlıkla hiçbir alakası olmayan ve sadece Güneş Kültü’ne ait bir semboldür.Bu şekilde Müslümanlığa Güneş Kültü’nden giren birçok konu gibi haçın da bambaşka bir anlamıyla hristiyanlık dinine güneş kültünden girmiş olduğundan şüphe olmadığını beliritirim.





Kuzey Amerika’daki Sioux Yerli Kabilesinin Yaptığı Yağmur Duası

Filadelfiya’da çıkan The Saturday Evening Post adındaki resimli ve haftalık derginin 4 eylül 1937 tarihli sayısında,Kuzey Amerika’daki Dakota eyaletinde yaşayan ve atalarından gördükleri şekilde Güneş Kütlü ile alakalı bulunan Sioux adındaki yerli kabilenin ataları gibi yağmur duasını yapmak için geçen haziranın birinci ve ikinci günü Cannon Ball denilen yerde toplanarak bol gıda ve yağmura ulaşmak için dualar edip oruç tuttukları ve kabilenin geçmişteki başarıları için Güneşe şükranlarını sunarak kabilenin gelecekteki nimet ve mutluluklara ulaşması amacıyla ve akıl ve sağlık ,bolluk, şefkat gibi konuların kabile kişileri arasında çoğalması için güneşe karşı duada bulundukları hakkındaki açıklamaya ulaştıktan sonra,yağmur duasının da diğer birçok konu gibi Müslümanlığa Güneş Kültü’nden girmiş olduğundan şüphem kalmadı.

Bayrağımızın Kırmızı Renkli Olmasının sembolize Ettiği anlam

Yukarıda adı geçen derginin 76.sayfasında:yağmur duasına katılmak üzere Montana ve Dakota eyaletlerinden gelmiş olan binden fazla kırmızı derililerin ellerinde taşıdıkları çeşitli renkli bayraklardan:

Düz kırmızı renkli bayrağın=Güneş Kültü’nde honneur(şeref anlamına gelen Fransızca sözcük)’ü

Düz siyah renkli bayrağın=Güneş Kültü’nde savaş ve kavgayı,

Düz sarı renkli bayrağın=Kutsallığı, bereketi,

Düz yeşil renkli bayrağın= dünyayı

Düz mavi renkli bayrağın=kainatı,

Düz beyaz renkli bayrağın=acı ve ıztırabı, sembolize ettikleri hakkında açıklamayı gördükten sonra Sioux’lar gibi zamanında Güneş Kültü’ne bağlı olan atalarımızın Türk bayrağı için kabul ettikleri kırmızı rengin: şeref,haysiyet,honneur(şeref anlamına gelen Fransızca bir sözcük) alamını ifade ettiğini anlayarak,öteden beri bilmediğim bu sırrı da öğrenmeyi başararak fazlasıyla memnun oldum.

Kuzey Amerika,Peru ve özellikle Meksika yerlilerinin binlerce yıl önceki atarlından miras aldıkları Güneş Kültü’ne uyarak güneşe saygı ayinlerini ne şekilde yapmakta oldukları ve Güneş Kültü’nde mevcut bulunan birçok konunun kısmen, tamamen ve kısmen az çok değişmiş bir halde Müslüman dinine girmiş olduğu hakkındaki bilgi ve açıklamayı içeren bu 14üncü raporumla Meksiko’da 3 seneye yakın bir zamandan beri devam eden araştırmalarımın sona olduğun ermişu arz eyler ve bundan böyle burada fazla kalmaktan hiçbir yarar olmayacağı Meksika’da dil ve tarihimiz hakkında elde ettiğim önemli ve gerçek neticeyi Güney Amerika’da bulacağıma emin olduğum dilsel ve istorik bilgilerle tamamlamak amacıyla hala boşta bulunan Rio de Janeiro elçiliğine tayin isteğimi yerine getirmesi dileğimi; derin hürmetlerimle mübarek ellerini öperek Velinimetim yüksek Önderimiz Ulu Atamız’a sunarım.

Meksiko-12 Birinci Kanun 1937.

Tahsin Mayatepek



Alıntıdır : Din Bu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder