5 Eylül 2011 Pazartesi

İslamın İbadet Kaynağı:Güneş Kültü (1)

Raporun adı:Güneş Kültü

Yazıp gönderen:Tahsin Mayatepek,Meksiko Maslahatgüzarı

Raporun Alıcısı:Mustafa Kemal Atatürk

Tarih:12 K.evvel 1937

Sayısı:14.Rapor

Sayfa sayısı:40

Bu raporla yıllar önce tanıştım.Şimdi ilk yayına sunan ve değerlendiren kişi olmanın coşkusunu taşıyorum.

Ya Ötekiler?

Birinci rapor,ikinci rapor,üçüncü rapor nerede?Nerede dördüncüsü,beşincisi altıncısı?Ve nerede yedincisi,sekizincisi,dokuzuncusu?Daha da var:Onuncusu,on birincisi,on ikincisi,on üçüncüsü.Belki de on dördüncüden sonrası da vardı.Ama on dördüncüye kadar bulunduğu kesin.Yoksa bu rapor için "14.Rapor" denir miydi?Peki nerede öbürleri?"14.Rapor" Cumhurbaşkanlığı arşivinde.Her nasılsa kalabilmiş.Öbürlerinin de burada bulunması doğaldı.Dahası gerekliydi.ama ne bu doğallık ne de bu gereklilik o raporların bu arşivde bulunmasına yetmiştir.Hiç değilse sorulması da doğal değil mi?Nerede Mayatepek'in Atatürk'e gönderdiği kesin olan öteki raporlar?Eğer Atatürk'ün arşivine önem verilmişse,eğer bu arşivdeki belgeleri kimi eller çekip almamışsa,bunlar kimilerinin keyfine ya da çıkarına uygun biçimde yok edilmemişse,yağmalanmamışsa,alınıp satılmamışsa...Nerede bu raporlar?Evet,neredeler?Yok,yok,yok.Var diyen varsa,beri gelsin,açıklasın,anlatsın.Ve aydınlatsın araştırmacıları.

"Araştırmacılar"...Bunlar,asıl yetkilileri,tepede bulunanları ilgilendiriyor mu dersiniz?Araştırmacılar,hele sıradan olanlar ya da sıradan görülenler,ilgililerin ölçülerine uyabilecekleri kesin olmayanlar o kapıları açabilirler mi?Örneğin,Atatürk'e ait elyazmaları arşivinde bulunan,Ruşeni'nin son derece önemli kitabı,Atatürk'ün de övgülerini taşıyan "Din Yok Milliyet Var" adlı kitaba ulaşmak kolay mı?Dahası,mümkün mü?Bunun için çok sıkı biçimde "dinli ve imanlı" olmak gerek.Hem de ilgililerin,yetkililerin ölçüleri içinde dinli imanlı olmak...Başka türlü o kapılar açılmaz.Araştırmacıya yol yok.Ya bulduğuyla fikirleri ve de inançları bulandırırsa?"Yağma yok" öyle ...

Peki yağma yok da ve olmamışsa söz konusu arşivdeki belgeler niye tamam değil?Bulunması gereken belgeler bulunmuyorsa,yağma;yalnızca belirli kesim için mubah görülmüş olmuyor mu?O belgelerin yok edilmesinde bu kesimin payının olduğu düşünülemez mi?

Şimdi bir düşünün:"Dinli imanlı görünen ya da öyle olan bir kimse,bu niteliğine ve ilgililerin yasa üstü ölçütlerine uyma noktasındaki güvenilirliğine bağlı olarak güven sağlayıp,söz konusu arşive dalıyor.Dilediğini alma,sözüm ona inceleme rahatlığına sahip.Ve karşısına Tahsin Mayatepek'in Atatürk'e gönderdiği raporlar türünden belgeler çıkıyor."Amanınnnnn!!Bunlar hep imansızca şeyler!Yok edilmeli bunlar!" diye düşünmez mi?

Belgelerin yok olmasında "din,iman" mı,yoksa "çıkarlar" mı yoksa her ikisi mi rol oynamıştır?Hiçbirinin günahı yoksa,bir kez daha sormalı:Nerede bu belgeler?Niye olmaları gereken yerlerinde değiller?

Raporun İçeriği:İslamdaki İbadetler "Güneş Tapımı" Kaynaklı

Orta Asya'daki ecdadımız gibi Güneş Kültüne salik(bağlı) olan Meksika yerlilerinin Güneşe tazim(saygı gösterme,ululaştırma) ayinlerini ne suretle yapmakta oldukları ve Ezan,Abdest ve secde gibi müslümanlığa aid oldukları zan olunan hususatın müslümanlığa güneş dininden girdiği ve islam dininde vazıh(belli) bir manası olmayan secdenin Güneş Kültünde çok derin bir manası olduğuna ve saireye dair mühim malumat ve izahatı havi rapor:

En başta böyle sunuluyor rapor.

"Güneş Kültü" deniyor.

"Kült" nedir?

Prof. Dr. Sedat Veyis Örnek şöyle tanımlıyor:

"Yüce ve kutsal olarak bilinen varlıklara karşı gösterilen saygı,onlara tapınış."

Kısaca tapım denebilir.

Öyleyse "güneş kültü","güneş tapımı" demektir.

Rapor,İslamın öz ibadetleri olduğu sanılan ibadetlerin,gerçekte hangi kaynaktan geldiğini örnekleri ve kanıtlarıyla sergiliyor.Bir bir...!

İlk kez yayımlanacak olan bu raporu,eksiksiz,olduğu gibi yayımlamadan önce bir-iki nokta üzerinde duralım:

Bu ve benzeri raporlara o dönemlerde neden gerek duyuluyordu?

Atatürk neden istiyordu?Bu raporun kapsadığı alanda aydınlara,araştırmacılara neden görevler yüklemişti?Ve aydınlar,araştırmacılar,bu alanı neden bu denli iş edinmişler ve çabalara girişmişlerdi?

Noktalardan biri de bu.

Raporda ileri sürülenler alanında Kur'an'da neler var?İslam ve İslam araştırmacıları ne diyor?Başka dinlerin ve efsanelerin kutsal yapıtları ne diyor?

Noktalardan biri de bu.

Bu noktalar üzerinde önce özet olarak durulacak.Rapor tümüyle sunulduktan sonra da yer yer açıklamalar ve ayrıntılarla kimi kesimlere daha çok açıklık getirmeye çalışılacaktır.

Birinci nokta:Raporun yöneldiği amaç.

Bu amacı,Atatürk'e rapor,daha doğrusu raporlar yazıp gönderen Tahsin Mayatepek'in,raporda çok açık biçimde yansıyan coşkusunu anlayabilmek için,genç cumhuriyetin yöneldiği amacı,temel taşlarını,hangi dünyaya,uygarlığa yönelik olduğunu anımsamak gerekir.Ve iki yolu birbirinden ayırdıktan sonra hangi yolu seçmek gerektiğinin bilincinde olmak:

İki Yol

-Bilim yolu.

-Bilim dışı yol.

Birincisinde gözlem var,deney var,değerlendirme var,nesnel gerçekler var,sorunları gerçeklerin yasalarına göre açıklama,çözümleme var,bir sağlam sonuçtan,bilinmeyenden bir başka sağlam sonuca ulaşma var,bilinmeyenleri bilinen durumuna getirme var,dinamiklik var,değişmeler ve gelişmeler var,sürekli ilerlemeler var,kapısı hep ileriye doğru açık uygarlık var,insan var,insanların toplumlar yararına girişilmiş buluşları var,insanca düşünülüp konulan ve her zaman değiştirilebilen yasalar ve yöntemler var,açıklık var.Kısa söylenecekse,"din ve iman"la,"çıkara dayalı saptırma amaçlı yorumlar"la ırzına geçilmediği zaman güvenilirliği olan akıl var,bilim var.

İkincisindeyse,binlerce yıllık ilkellikler var,"din" var,inançlar var,düş var,büyü var ve olayları bunlara,bunlar kullanılarak oluşturulan kalıplara göre çözümleme,daha doğrusu çözümleyememe var,içinden çıkılmaz kurallar,karanlıklar var,karanlık kaynaklı yasalar var,Mahmut Esat Bozkurt'un Türk Medeni Kanunu'nun gerekçesinde belirttiği gibi durağanlık var,donukluk var,değişmezlik var,gerilik var,karanlığa teslim olma var.Kısacası,insanı kendi dışındaki korku,umut ve türlü hastalıklar ürünü uydurma bir güce ya da güçlere bağlama var,görünmezler adına tutuklama,hapsetme,çürütme,insanı mallaştırma,toplumları sürüleştirme,uyutma,uyuşturma ya da gözlerini döndürüp özgürlüklere,özgür düşünceye,özgür insana,çağdaş uygarlık yolunun yolcularına,akla,bilime saldırtma var.

Bu yollardan hangisi seçilmeli?

Cumhuriyet'in kurucusu ulu önder,toplumu için bu yollardan hangisinin seçilmesi gerektiğini çok iyi biliyordu.Cumhuriyet'in kuruluşundan çok önceleri de seçimini yapmıştı.Birinci yolu seçmişti ve güçlü kişiliğiyle seçtirmişti.

Ulu önderin birinci yolu seçtiğine o denli kanıtlar var ki,saymakla bitmez.

Birinci yolu seçtiği için ilkelerini,devrimlerini art arda sıralayıp gerçekleştirmişti."En gerçek yol gösterici bilimdir." ünlü sözünü söylemiş olması bundandı.Ve devlet yönetimini,bu yönetimdeki politikasını,'gökten indiği sanılan kitaplara' dayandırmadığını,bu kitaplardan 'esin'(ilham) almadığını,yaşamın gerçeklerinden güç ve esin aldığını özenle belirtmiş olması da bu nedenleydi.

Ulu önder,dinle akıl ve bilimi bağdaştırma,bu yolla bir sentez(Türk İslam sentezi)yapma yoluna da gitmemişti.Bunun bir çıkmaz olduğunu biliyordu çünkü.Biliyordu ki,eğer ırzına geçilmemişse,akıl ve bilimle hiçbir din bağdaşmaz.Bu,açık ve net olarak ortaya konmalıydı.Atatürk bunu yaptı.

İşte bu ulu önder,ümmetlikten,reaya(sürüler) olmaktan çıkarıp,önüne çağdaş uygarlık yolunu açtığı,"ulus" olma bilincini vererek,sağlıklı kişilik ve kimlik kazandırdığı toplumun aydınlarına görevler yüklemişti:"Araştırmalar yapılsın,akla,bilime dayalı olarak toplum aydınlatılsın."Yeteneği olanları bu yöne yöneltmişti.Rapoırdan çok iyi anlaşılıyor ki,Tahsin Mayatepek de,bu yolda Atatürk'ün güvenini kazananlardan ve bu yönde görev yüklenmiş olanlardandı.

Rapor açıklıkla ortaya koyuyor ki,İslamın benim dedikleri bile kendisinin değildir,çok eskilere giden efsanelerdir.Toplumların,bu arada Türk toplumunun çok eskiden yarattığı ve çağdaş ilkellerin yaşamlarında da tanık olunan,inanıldığı bilinen efsaneler...İşte bunlardır yüzyıllar boyu "Tanrı'dan gelme vahiylerin eseri" diye yutturulanlar.Ve kullanılarak kitleler,Türk toplumu üzerinde (Arap ağırlıklı) baskı aracı yapılanlar.

Alıntıdır : Din Bu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder